Kulaklıklar; müzik dinleme, telefon görüşmeleri ve diğer sesli etkinlikler için önemli bir aksesuar haline gelmekle birlikte piyasada birçok farklı türde kulaklık bulunduğu biliyoruz.

Bu türlere bir göz gezdirerek ben hangi kulaklıklarımı hangi amaçlarla kullanmayı tercih ediyorum açıklamak istiyorum.

1. Kulak İçi Kulaklıklar (In-Ear):

In-Ear kulaklıklar doğrudan kulak kanalına oturan, kolay taşınabilir hafif ve oldukça kompakt ürünlerdir. Ses yalıtımı iyi olan bu kulaklıklar dış gürültüleri azaltarak daha kaliteli bir dinleme deneyimi sunmaktadır. Kablolu ve kablosuz versiyonları mevcuttur.

Amatör bir müzisyenim hatta oldukça amatörüm diyebilirim. Kendime ait çalışma odamda bir müzik stüdyom var tabii ki yine amatör bir grupla ara ara sahne ve stüdyo yapıyoruz. Ben bu kulaklığımı genellikle sahnede In-Ear monitör olarak kullanıyorum. Böylelikle çaldığımız bir parça esnasında kendi enstrümanımın sesini ayırarak ya da o an hangilerini duymam gerekiyorsa ona göre ayarlamalar yapabiliyorum. Benim kullanmaktan oldukça memnun olduğum kulaklığımın markası “KZ” modeli ise “ZSN Pro X”.

Bunun haricinde çoğunlukla telefonum, tabletim, saatim ve diz üstü bilgi bilgisayarımla bağlı halde olan günlük işlerde, toplantılarda kullandığım 2. Nesil bir AirPods Pro var. Ağırlıklı olarak kullandığım bu kulaklığımı kimi zaman özellikle gym gibi daha stabil spor aktivitelerimde kullanmayı tercih ediyorum. Apple ekosisteminin sağladığı kulaklığımı bul özelliği ya da bir yer de unuttuğunuzda hatırlatma uyarılarının oldukça yararlı olduğu kanaatindeyim.

2. Kulak Üstü Kulaklıklar (Over-Ear, On-Ear):

Over-Ear kulaklıklar kulakları tamamen kaplayan büyük yastıkları olan genellikle büyük, nispeten daha ağır olabilen ancak uzun süreli kullanım için oldukça rahatlık sağlayabilmektedirler. Yine kablolu ve kablosuz versiyonları mevcuttur. On-Ear kulaklıklar ise kulakların üzerine oturur ancak tamamen kapatmazlar. Bu tür kulaklıklar, kulak üstü modellere göre daha hafif ve kompakt olabilirken ses yalıtımı bakımından kulak üstü kulaklıklara göre daha sınırlı olabilmektedir.

Ben özellikle Over-Ear kulaklıklarımı kendi stüdyomda aranjman, master-mixing yaparken ve vokal kaydı alırken (kapalı kasa olanlar) ve de yine bazı spor aktivitelerimde (yürüyüş, bisiklet ve özellikle koşularımda) tercih ediyorum. Bana daha stabil ve düşürme ve kaybetme olasılığı daha düşük geliyor. Düşünsenize bisiklet sürerken AirPodslarınızdan biri düşüyor.

Benim bu tarz kulaklık alırken tercihimi belirleyen şey kablolu ve kablosuz kullanımının birlikte bulunmasıydı. Çünkü günlük kullanımda her ne kadar kablosuz kullanmayı büyük bir özgürlük görsemde ses ekipmanlarım (ses kartı, prosesör, amfi vs.) kablolu bağlantı gerektirebiliyor. Son olarak benim alırken dikkat etmediğim ama alacakların mutlaka dikkat etmesi gerektiği düşündüğüm diğer bir özellik ise özellikle spor aktivitelerinde kullanacaklarsa kolaylıkla yıpranacak olan kulakçıkların ve üst tarafındaki başlığın değiştirilebiliyor ve kolaylıkla temin edilebiliyor olmasıdır. Benim tercihlerim “Vocaster HP60v Kulaklıklar” ve “Urbanears Plattan 2”modelleriydi.

4. Kemik iletimli Kulaklıklar

Kemik iletimli kulaklıklar, sesin kulak zarına değilde, kafatasındaki kemiklere iletilmesi prensibiyle çalışan yenilikçi bir teknoloji ürünüdür. Ses titreşimlerini kemikler aracılığıyla doğrudan iç kulağa iletir ve böylece kulak zarını kullanmadan müzik dinleme imkanı sunar. Bu kulaklıklar özellikle dış ortam seslerini duymak isteyen kullanıcılar için avantajlıdır. Spor yaparken veya trafikteyken çevresel farkındalık önemli olduğunda, kemik iletimli kulaklıklar dış sesleri engellemeden yüksek kaliteli ses deneyimi sunabilmektedir.

Ben bu tip kulaklığı yüzme kulaklığı olarak kullandığım su geçirmez kulaklığım artık kullanılamaz hale geldiğinde yeni kulaklık arayışı içersine girdiğimde fark etmiştim. Özellikle su geçirmez olanları koşu ve yüzme antremanlarınızda size harika bir şekilde eşlik edecektir. Ayrıca deniz sporları (kano, kürek, sup, sörf) yaparkende kullanımı oldukça keyifli.

Kulaklık seçerken aktif gürültü önleyici özelliği olan kulaklıklar, sizlere dış gürültüyü elektronik olarak azaltarak sessiz bir ortam sağlayacaktır. Bu tür kulaklıklar, özellikle gürültülü ortamlarda (örneğin uçakta) müzik dinlemeyi daha keyifli hale getirecektir.

Spor yaparken kullanacağınız kulaklıklar egzersiz yaparken rahatlık ve güvenlik sunmalıdır. Ayrıca ter ve suya karşı dayanıklı olmalarının (hangi ip seviyesine sahip olduğu) yanı sıra kulakta sabit kalmalıdır. Ayrıca, egzersiz yaparken hareket özgürlüğü açısından kablosuz seçenekleri tercih etmek daha akıllıca olacaktır.

Her kulaklık türü, kullanıcı ihtiyaçlarına göre sizlere farklı avantajlar sunacaktır. Umarım bu yazı sizlere ihtiyacınıza uygun olanı seçerken yardımcı olabilir.

Yorum bırakın

Popüler