Hwang Bo-reum’un bu iç ısıtan kitabı, modern hayatın baskısından kaçan ve kendi yollarını çizmeye çalışan insanların dokunaklı öykülerini anlatıyor. Bunu bir kitabevinin çevresinde şekillenen hayatlara kitapların nasıl dokunabildiğini gözler önüne sererek başarıyor.

Youngju, başarılı bir evlilik, kariyer ve en önemlisi toplumsal beklentiler altında bocalamaktadır. Yoğun bir tükenmişlik durumundan çıkamayan Youngju, Seul’de bir mahalle kitapçısı açmaya karar veriyor ve kitabevi zamanla sadece kitapların satıldığı bir yer değil, müşteriler için bir kaçış noktası haline geliyor. Bu kitapta sadece Youngju’nun kendi kurtuluş hikayesini değil, kitabevini sık ziyaret eden kişilerin de kendi hayatlarını keşfetme yolculuklarına tanık oluyoruz. Yazarın oldukça sade ve samimi bir dili var. Hatta kitabı nasıl yazdığını anlattığı kısımları okurken, kitabı yazmanın da en az bu kitabı okumak kadar keyifli olabileceği hissini geçirdi bana.

Kitaplar, filmler, diziler, tiyatrolar, oyunlar vs. ile ilgili seçimlerimde belirleyici olan kendimi arayışımdır. Daha farklı bir ifade bütün bunlarda kendimden bir şeyler aramaktır. İçinde bir parça arzuladığım, düşündüğüm, yaşadığım veya hayal ettiğim şeyleri bulabildiysem bunlar benim için paha biçilemezler arasına hızlıca girebiliyorlar. Yazar bu kitapta bu durumu çok çok iyi analiz etmiş ve okuyucusuna işlemiş.

Ülkemizde bu tarz kitabevlerinden ziyade ya kafelerin içerisine yerleştirilen kitaplıklar ya da kitabevlerine yerleştirilen kahve köşeleri örnekleri mevcut. Bu kitaptaki gibi butik bir yere ben henüz rastlayamadım. Ama yakın gelecekte olacağını ve çoğalacağını düşünüyorum. Her ne kadar böyle olmasa da gittiğim zaman beni karşılayan, okumayı sevdiğim tarzı bilen ve buna göre kitapları bana ayıran/öneren aslında oldukça kurumsal olmasına rağmen bu hisleri kısmen yaşayabildiğim bir kitabevim var. Şu an tek fark ben kahvemi hemen yan tarafındaki kafeden alıp oraya geçiyorum. Bu kadarcık samimiyet bile beni mutlu etmeye yetiyor. Evet aldığım kitaplar internetten aldıklarımdan çok daha pahalı ama ben bu samimiyeti seviyorum. Toplu olmayan alışverişlerimi birazcık sohbet eşliğinde buradan yapmayı seviyorum. Zaman zaman oraya gidip okumayı da keyifli bulduğumdan ara ara ziyaretlerle kitap bitirmişliğim var. Elbette kitabı bitirmiş olsam bile alıyorum ve böyle yaptığımı üzerine not düşüyorum.


Ben bu kitabı kendi okuma grubum ile birlikte okudum. En keyiflisi de kitap bittikten sonra yaptığımız anket ve herkesin kitap ile ilgili tespitleri ve önemsedikleri yerler üzerinde yapılan sohbetti. Aşağıya bu kitabı okuyanlar için isterlerse cevaplayabilecekleri benim özellikle cevaplarını merak ettiğim soruları bırakıyorum.

  • Kitabın karakterlerini okurken zihninizde kimler canlandı?
  • En sevdiğiniz karakter kimdi?
  • Bu kitapta siz olduğunu düşündüğünüz karakter var mıydı, var ise kimdi?
  • Bu kitap için sizce en can alıcı cümle/paragraf neydi?
  • Bu kitaba on üzerinden kaç puan verirsiniz?
  • Sizin etrafınızda buna benzer bir kitabevi var mı?

Yorum bırakın

Popüler